Recent Posts

marsel ilhan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
marsel ilhan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ocak 2010 Çarşamba

Buraya Kadar

Marsel'in Gonzalez karşısında galip gelmesini beklemek fazla hayalci olurdu. Zaten skorun çok da önemli olduğu maçlardan biri değildi bu maç. Marsel İlhan Amerika Açık'tan sonra Avustralya Açık'ta da önce ana tabloya kalarak, sonra da 2. tura yükselerek çok büyük bir iş başardı.

Maçta da elinden geleni yaptı ve iyi bir performans gösterdi Marsel. Özellikle Gonzalez'in backhandine oynadığında pek çok hata geldi rakibinden. Ama tabi o forehandlerden ve zaman zaman düşse de servislerden kurtulmak kolay değil. Neticede 6-3, 6-4 ve 7-5'lik setlerle kaybetse de çok şey kazanıp ayrılıyor bu turnuvadan.

Şilili ve Türk seyircilerin tribün şovu maçın en dikkat çekici yanıydı sanırım. Ben çok eğlendim izlerken. Puan başlamadan önce susmakta biraz gecikseler de hayli renk kattılar maça. Şilililer de maç bitince meşale yakıp adeta futbol derbisine çevirdiler kortu. Marsel biraz daha ilerlesin koreografi ekipleri bile kurulur. :)

Yalnız bu coşkuyu abartanlar da olmuş sanırım. Avustralya Açık'ın sitesindeki bir yoruma göre ana haber bültenlerinde 35 Türk'ün taşkınlık sebebiyle dışarı çıkarıldığı haberleri yer almış. Tezahürat, forma filan iyi hoş da abartmamakta fayda var.

19 Ocak 2010 Salı

Marsel'in Rakibi Gonzalez


Marsel İlhan, yağmur arası nedeniyle dün tamamlanabilen maçta Fransız Grosjean'i 6-4, 6-3 ve 7-5'lik setlerle elemeyi başardı ve 2. Grand Slam'inde 2. kez 2. turu görmüş oldu böylece.

Marsel bugün NTV Spor'a canlı telefon bağlantısıyla katıldı. Gonzalez maçı için hayli iddialı ve kendinden emin konuştu. Elemelerden gelmesi sebebiyle 4 maç oynamış olmasının sadece 1 maç oynayan rakibine karşı avantaj olduğunu söyledi. Ayrıca dünkü maç sonunda Grosjean'in Marsel'e "Sen ilk 50 oyuncususun." dediğini de ekledi.

Bugün kort 3'te, TSİ 02:00'deki Zvonareva-Kucova maçının ardından Marsel'in maçı başlayacak. Gonzalez karşısında pek şansı olmasa da güzel bir maç olacağını umuyorum.

16 Ocak 2010 Cumartesi

Her İşte Bir Hayır..

Skorboarddan maç takip etmek hakikaten berbat bir şey. İnsanı 15, 30, 40 sayılarından nefret ettiriyor. Dün Marsel'in maçı büyük bir çekişme ve heyecana sahne oldu, bilgisayar başında sadece skora bakarak maçı takip etmek de ayrı bir stres zaten. İlk seti 5-5'ken servis kırdırıp 7-5 kaybeden Marsel, 2. seti 6-1 kazandı. 2 kez maç için servis atma şansı, 1 tane de maç puanı yakaladı ama faydalanamadı bu fırsatlardan. Sonrasında 4 maç sayısı çevirse de final setini 11-9 ile kaybederek son eleme maçında ana tabloya veda etti; yani en azından sabaha kadar biz öyle sanıyorduk.

Dün lucky loser hesapları yapmaya ne mecalim vardı ne de kendimi boş yere ümitlendirmek istedim açıkçası. Sabah Giles Simon'un sakatlığı sebebiyle çekildiğini ve lucky loser olarak kuradan Marsel'in çıktığını duyunca çok sevindim tabi. Üstelik Kindlmann Davydenko ile eşleşirken Marsel, Grosjean gibi umutlarımızı sürdürebileceğimiz bir kura çekti.

Grosjean, 1978 doğumlu Fransız bir oyuncu. Amerika Açık hariç 3 Grand Slam'de de yarı final görmüş; 2002'de 4 numaraya kadar yükselmiş bir isim ama eskide kalmış tabi o yıllar. En son 2008'de Avustralya'da 3. turu görmüş, geçen sene ise elemelere dahi katılamamış hiçbir Grand Slam'de. Bu yıl ise wild cardla turnuvaya dahil olmuş.

Marsel, şansı bu kadar yaver gitmişken bu fırsatı iyi değerlendirip Amerika'daki gibi 2.turu görür umarım. 2. tura yükselmesi halinde muhtemel rakibi Fernando Gonzales olacak.

7 Ekim 2009 Çarşamba

Federer'den Marsel'e Jest

Tenis blog yazarı Pete Bodo, geçtiğimiz günlerde blogunda Marsel'e de değindiği bir yazı yazdı. Yazının en dikkat çekici kısmı Marsel'in ona anlattığı bir anıydı.

Federer soyunma odasındayken Marsel'in adını scoreboardda görür ve Türkiye'nin büyük bir turnuvaya katılan ilk tenisçisi olduğunu öğrenir. Federer daha sonra Marsel'e kendini tanıtır, iyi şanslar diler.

"One thing I remember clearly from the interview: Roger Federer was in the locker room, watching the scoreboard, and he noticed Ilhan's name. Discovering that he was the first player from Turkey ever in a major, Federer introduced himself and wished Ilhan good luck. Ilhan told me it was a highlight of his tournament experience."

Bana da bu adamı boşuna sevmiyorum demek ve takdir etmek düşer.

Yazının tamamı

4 Eylül 2009 Cuma

Teşekkürler Marsel...



Türk tenisseverlerin yıllardır hayalini kurduğu şeyi gerçekleştirdi Marsel ve bize gurur dolu bir gece yaşattı. Turnuvaya veda etti ama gelecek adına umut verdi bizlere.

2.06'lık Isner servisleri haricinde çok da iyi değildi maç genelinde, 16 ace buldu Amerikalı. Zaten topun oyunda olduğu bölümde Marsel çok iyiydi. Özellikle forehandiyle çok güzel puanlar aldı. 3. sette servis kırdırıp geriye düşmesine rağmen Isner'in servisini kırdı ve seti tiebreake taşıdı. Tiebreakte maçın genelinin aksine fazla hata yaptı ve bence hakettiği seti kaybetti.


İlk ATP tur mücadelesi olan Us Open'da üst üste 4 maç kazandı Marsel. Ana tablonun bir ütopya olmadığını göstedi. Henüz çok genç ve eminim bundan sonra onu pek çok kez göreceğiz önemli turnuvalarda.

M.Ilhan-J.Isner maçının istatistikleri;

1 Eylül 2009 Salı

Marsel İlhan Tarih Yazdı

Severiz bu terimi kullanmayı...Bu sefer benzer bir başlığı Atp de atmış Marsel için.

Çok büyük bir iş başardı Marsel ve Amerika Açık'ta Christophe Rochus'u 5 set sonunda (3-6, 6-3, 3-6, 7-5, 7-5) eleyerek 2. tura çıktı.

İlk defa Grand Slam ana tablosunda 5 setlik bir maç oynamasına rağmen 4. ve 5. sette, rakibi maç için servis atarken servisini kırıp kendi oyununa tutunduktan sonra tekrar servis kırarak setleri alabilmek savaşçı, yılmayan bir ruh ve müthiş bir soğukkanlılık gerektirir herhalde. Karşısında kendinden çok daha tecrübeli bir isim olmasına rağmen kritik noktalarda çok önemli geri dönüşlere imza attı Marsel. Elemelerle birlikte üst üste 4. galibiyetine ulaştı Amerika'da.

2. turda rakibi Hanescu'yu eleyen Isner olacak; bu maçı geçmesi pek mümkün değil gibi Marsel'in. ABD'li bir rakibe karşı oynayacak olması sebebiyle muhtemelen maç izleyebileceğimiz bir kotta oynanacak.

Başarılar ve teşekkürler Marsel...

Atp resmi internet sitesindeki habere buradan ulaşabilirsiniz.

30 Ağustos 2009 Pazar

Marsel'in Rakibi: Christophe Rochus




Marsel'in rakibi Belçikalı Christophe Rochus oldu. 3o yaşındaki raket şu anda 72. sırada. Kariyerinde en iyi derecesi ise 2006'daki 38.lik.

Amerika Açık'a 5. kez katılan Rochus'un buradaki en iyi derecesiyse 2001'deki 2. tur.

Bu seneki 3 Grand Slam'e de katılmış, Roland Garros'ta 3. turu görürken (ilk turda Santoro'yu, 2. turda Clement'i elemiş; 3.turda ise Tsonga'ya elenmiş.) Wimbledon ve Avustralya'da ilk turu geçememiş.

Yine bu yıl içinde Kunitsyn, Mardy Fish, Sam Querrey, Richard Gasquet gibi isimlere karşı da galibiyeti bulunuyor Rochus'un.

Avustralya Açık ilk turunda 6-0 6-2 ve 6-2'lik setlerle; Barcelona 3. turunda ise 6-2 ve 6-0 kaybetmiş Rafael Nadal'a.
En kolay kura değildi tabi ama Marsel'in Rochus'u elemesi imkansız değil, gayet olası...

Marsel, Amerika Açık Ana Tablosunda...




Marsel İlhan büyük bir başarıya imza atarak Amerika Açık ana tablosunda yer almayı başardı ve ilk turdaki rakibini beklemeye başladı.


Elemelerin ilk maçında ABD'nin genç ve umut vadeden oyuncusu Ryan Harrison'ı 6-4 0-6 ve 7-5 ile eleyen Marsel, 2. turda Sebastien De Chaunac'ı iki tiebreak ile geçmişti. Bu maçta sırtında hafif bir sakatlık yaşayan Marsel maç için servis atarken servis kırdırsa da sonrasında toparlanarak tiebrekle rakibini elemişti. 3. turda ise Ricardo Mello'yu 6-4 ve 6-2'lik setlerle eleyerek ana tabloya kalmaya hak kazandı.


Bundan sonra her kurayı olumlu olarak değerlendirebiliriz. Bu başarının sadece Amerika'yla sınırlı kalmaması ise en büyük temennimiz tabi ki.


Tebrikler Marsel İlhan...