Yılın fotoğrafları olarak seçtikleri fotoğrafların birkaçı dışında pek özel yanlarını göremedim açıkçası. Bakmak isteyenler buradan ulaşabilirler.
En iyi 5 maç listesinde ise şu maçlar var;
1- Wimbledon Finali / Roger Federer def. Andy Roddick 5-7, 7-6(6), 7-6(5), 3-6, 16-14
Bu maçı yaşanan büyük çekişme sebebiyle ilk sıraya koyduklarını düşünüyorum. Oynanan tenisin kalitesi açısından ilk sırayı hakettiğini düşünmesem de yılın maçı olarak düşünülmesi çok da garip gelmiyor.
Federer'in Roddick karşısında birebirdeki üstünlüğünün de etkisiyle Roddick'e maç öncesi çok da şans tanınmıyordu. 2004 ve 2005 Wimbledon finallerinde de karşı karşıya gelen bu ikiliden iki maçta da gülen taraf Federer olmuştu. Roddick 3. Wimbledon finalinden kupayla ayrılmak istiyordu ve kazanmaya çok da yaklaştı bu sefer.
Özellikle 2. setin tiebreaki unutulmaz. 6-2 öndeyken kaçırdığı puan ve oradan seti kaybedip 2-0'ı bulamaması eminim Roddick'in hatırladıkça hala hayıflandığı bir durumdur. 2-0 öne geçeydi, bu servis performansıyla maçı alırdı gibi geliyor. İki oyuncunun da servislerinin ön planda olduğu bir maçtı ve Federer sadece bir kez servis kırarak 77 oyunluk final maçını kazanan taraf oldu.
Federer'in Roland Garros zaferi sonrası Nadal'ın da yokluğunda mutlaka kazanması beklenen bir turnuvaydı Wimbledon. 15. Grand Slam'ini kazanarak Sampras'ın rekorunu geçmesi ve 2008'de Nadal'a devrettiği "1 numara" koltuğunu geri alması açısından da önemliydi. Bir ara hiç bitmeyeceğini sandığım ve Ertem Şener'in tabiriyle yüreğim ağzıma gele gele ağzımda yer kalmayan maçı kazanan Federer 6. Wimbledon şampiyonluğuna ulaşarak Sampras'ın 7 Wimbledon rekoruna da bir adım daha yaklaşmış oldu.
2- Madrid Açık Yarı Finali / Rafael Nadal def.Novak Djokovic 3-6, 7-6(5), 7-6(9)
4 saat 3 dakika süren, Open Era'nın en uzun "best of three sets" maçı. Djokovic'in Nadal'ı yenmeye bu kadar yaklaşıp Roma ve Monte Carlo'da olduğu gibi mağlup ayrıldığı, 2.liği tartışılabilir ama listede olmayı hakeden bir maç.
Nadal maç boyunca sadece 2 kez servis kırma şansı yakalamış ve birini değerlendirmişti. Djokovic ise 8 servis kırma şansının 2'sini değerlendirse de maçı kazanamadı.
Djokovic 2009 yılında Madrid'e kadar, Davis Cup maçını da sayarsak 3 kez karşılaşmıştı Nadal'la ve bu toprak kort mücadelelerinin hepsini kazanan taraf Nadal olmuştu. Toplamda da 9-0 gibi bir üstünlüğü var Nadal'ın toprakta Djokovic'e karşı. Djokovic bu seriye son vermek istiyordu; Nadal'ı kendi evinde yenmek de ayrı bir motivasyondu tabii. Son sette 3 kez maç puanı yakaladı Djokovic fakat değerlendiremedi hiçbirini.
Djokovic'in, performanını "Bu zeminde oynadığım en iyi tenisti." diye tanımladığı bu maç sonrası 3 kez de sert kortta kaşılaştılar bu sene ve 3 maçı da Djokovic kazandı. Djokovic'in Nadal'a karşı kazandığı ilk tiebreakin bu yıl Londra'daki Robin Round maçında olması da ilginç bir ayrıntı.
3- Avustralya Açık Yarı Finali / Rafael Nadal def. Fernando Verdasco 6-7(4), 6-4, 7-6(2), 6-7(1), 6-4
Benim için 2009'un en güzel maçıydı kuşkusuz. Bu kadar keyif aldığım ve tenise doyduğum bir maç olmadı yılın geri kalanında.
4. turda Andy Murray'i, çeyrek finalde de Tsonga'yı eleyen Verdasco'nun ilk çeyrek finaliydi bu. Nadal ise çok iyi bir performans göstererek ilerliyordu ve sert zemindeki ilk Grand Slam şampiyonluğuna ulaşmak istiyordu.
5 saat 10 dakika süren müthiş mücadelenin Verdasco'nun çift hatasıyla bitmesi ise gerçekten üzücüydü. İki tenisçi de seyir zevki yüksek bir maç izlettiler bizlere ve mücadeleden hiçbir an vazgeçmediler. Nadal'ın böyle bir mücadeleden çıkıp finalde Federer'i de 5 set sonrası yenmesi ayrıca takdire şayan. Avustralya Açık'ta hem yarı finali hem de finali 5 sette kazanan 2. isim olmuş Mats Wilander'den sonra.
İki servis-volecinin etkili servisleri ve file önü mücadelesiyle geçen güzel bir maçtı. Evsahibi Dent'in sakatlıklar sonrası dönüşü açısından da önemliydi. Dent'in maç sonu sevinci de görülmeye değerdi tabii.
5- ATP World Tour Finals Yarı Finali / Nikolay Davydenko def. Roger Federer 6-2, 4-6, 7-5
Sezon sonu turnuvasında oynanan yarı final mücadelesini de listeye almış ATP. Turnuvanın en iyi maçı olduğuna katılabilirim ama listede olmasını beklediğim maçlardan değildi. Avustralya Açık ve Amerika Açık finalleri de listede olabilirdi ama Grand Slam ve Federer/Nadal vs. endeksli bir liste yapmak istememişler anlaşılan. Gerçi Grand Slam maçlarını her halükarda daha fazla sevdiğim için subjektif bir yorum da olabilir bu.
Federer'e karşı 12-0 gerideydi bu maça kadar Davydenko ve bu maçla birlikte bu seriye son vererek Top 10'da galibiyeti olmayan tek oyuncuya karşı da galip geldi ve bir nevi makus talihini yıktı. Sonrasında da Del Potro'yu 2 sette geçerek kariyerinin en önemli kupasını kaldırdı Rus raket.
1 yorum:
Açıkçası liste beni tatmin etmedi.
Bu maçlardan Taylor Dent-Ivan Navarro maçı hariç tamamını izledim. O maçın da geniş özetini izleme şansım olmuştu.
Wimbledon Finali'ni Federer'in tarihe geçmesi , beşinci sıradaki Davydenko-Federer maçını ise Davydenko açısından yaklaşarak almışlar diye düşünüyorum.
Bence, Federer'in gözyaşlarını tutamadığı Avustralya Açık finali; Indian Wells'in çeyrek finalinde, Nalbandian karşısında maç saysından maçı çeviren Nadal'ın mücadelesi; inanılmaz bir mücadele ve müthiş sayılar izlediğim Brezilya Açık'taki Bellucci-Robredo finali ve hatta Del Porto'nun zaferiye sonuçlanan Amerika Açık finali kesinlikle bu iki maçtan çok daha etkileyiciydi.
Yorum Gönder