Nadal'ın mental yönden ne kadar güçlü olduğunu, nasıl bir savaşçı olduğunu çok iyi biliyoruz. Hiçbir noktada pes etmiyor ve kötü de oynasa bu sayede pek çok maçı çevirmeyi biliyor. Rakiplerinde de aynı oranda onu yeneceklerine dair inançsızlık var sanki. Maçı bitirme noktasına geldiklerinde çok basit hatalarla şanslarını cömertçe harcayıp ve demoralize oluyorlar.
Dün Almagro 2. setteki maç puanlarından, 3. setteki maç için servis kullanıyor olma avantajından yararlanamamıştı; bugün de Robredo ilk seti kaybettiği maçta 2. seti alıp 3. sette maç için servis atarken servisini kırdırıp sonrasında 7-5 kaybetti maçı.
İki İspanyolu şansının da yardımıyla eleyen Nadal, yarın geçen yılın şampiyonu ve Londra umutlarını sürdüren Tsonga ile oynayacak. Tsonga bugün Simon'u çok rahat elese de bunun sebebi büyük ölçüde Simon'un diz sakatlığı oldu. Alıştığımız dansını bile yapmadı Ali. Ama ikisini mukayese edersek bu formuyla Nadal'ın Tsonga'yı geçmesi çok zor görünüyor.
Dünya 2 numarası zor da olsa maçlarını kazanırken 1 numara, bye geçtiği 1. turun ardından 2. turda Benneteau'ya yenildi ve bu yıl da Paris'ten yine istediğini alamadı. İlk seti kazanmasına rağmen 2. seti tiebreakle kaybedip 3. sette bu yıl sıkça gördüğümüz final seti sendromunu yaşadı ve kötü bir performansla kaybetti.
Tiebreaklerdeki istatistiği de ilginç Federer'in. Bir zamanlar adı "tiebreaker" olan Federer'in Amerika Açık'ta Soderling'e karşı oynadığı maçta 3. seti tiebreakle kaybetmesine ve maçın başına iş açabilecek boyuta gelmesine, finalde de 2 seti tiebreak sonucu kaybetmesine hayli şaşırmıştım; dün de 2.seti tiebreakte bitirip maçı almasını beklerdim kötü oyununa rağmen.
Murray de Stepanek'e elenerek veda etti Paris'e, üstelik ilk seti 6-1 almasına rağmen. Del Potro-Murray maçı ilginç olabilirdi ama Stepanek'in formu da Del Potro'yu hayli zorlayabilir.
Cilic, Verdasco'yu eleyerek Verdasco'nun Londra biletini kendi eliyle kesmesini engellemiş oldu. Davydenko ise bugün Soderling'e elenmesine rağmen bu sonuçla Londra'yı garantiledi.
Şu ana kadar zirvedeki isimler içinde en iyi görüntüyü veren Djokovic, Clement'i de rahat geçerek çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde Soderling'le oynayacak. Soderling'in Londra'ya katılma ihtimalini de düşünürsek güzel bir maç olacak gibi.
Del Potro ve Gonzalez izlemekten çok keyif aldığım iki oyuncu. Bugünkü maçları da ikisinin de sakatlığına rağmen çekişmeli ve güzeldi. İlk setteki tiebreakte 4 set puanı çevirip seti alan Gonzalez 2. sette 7 maç puanından yararlanamadı ve bu set de tiebreake gitti. Bu tiebreaki 8-6 ile Del Potro kazandı. Maç boyunca 16 servis kırma puanı şansı elde eden Gonzalez, bunların sadece birini değerlendirebildi.
Daha sonra sanırım 1 set daha oynayamayacağına karar vererek kendini zorlamayan Gonzalez maçtan çekildi ve Del Potro adını çeyrek finale yazdırdı. Garip geldi bana bu kararı açıkçası. Del Potro da iyi görünmüyordu ve Gonzalez'in kazanmak için hayli yüksek bir şansı vardı final setinde.
Monfils de dün Federer karşısında çok iyi bir oyun ortaya koyan Benneteau'yu rahatça eleyerek çeyrek finale yükseldi.
Çeyrek final eşleşmeleri;
R.Soderling - N.Djokovic
J.W.Tsonga - R.Nadal
G.Monfils - M.Cilic
J.M.Del Potro - R.Stepanek
Roddick'in sakatlığı ne boyutta bilmiyorum ama Londra'ya katılmama ihtimali olabilir gibi geliyor. O yüzden Verdasco, Tsonga, Soderling üçlüsünden ikisine Londra şansı doğabilir.
1 yorum:
her ne kadar önemli isimlerden elenenler olduysa da, çeyrek final eşleşmelerine bakınca heyecan duyuyorum. bugün çekişmeli bir gün olacak paris'te..
Yorum Gönder