Recent Posts

9 Aralık 2009 Çarşamba

The Biggest Upsets Of 2009

Atpworldtour.com, bugünkü yazısında 2009'un beklenmeyen sonuçlarını, en büyük üzünütüyü, hayal kırıklığını yaratan maçlarını ele almış.


1 - Roland Garros 4. tur / Robin Soderling def. Rafael Nadal 6-2, 6-7(2), 6-4, 7-6(2)

Sezona çok iyi başlayan Nadal, ilk sert zemin finalinden zaferle ayrılmış, Grand Slam sayısını 6'ya yükseltmişti. Roland Garros'un her daim mutlak favorisi olması ve 2008 Wimbledon şampiyonluğu sebebiyle bu sezon grand slam yapar mı tartışmaları bile yapılıyordu sezon başında.

Toprak sezonuna da çok iyi başlamıştı aslında. Monte Carlo, Barcelona ve Roma'yı kazanıp Madrid'de finalde Federer'e yenilmişti. Roland Garros'ta da ilk 3 turu set kaybetmeden geçmişti ki zaten Roland Garros'ta toplamda kaybettiği set sayısı 7'ydi. 4. tudaki rakibi, 1 ay önce Roma'da 6-1, 6-0 yendiği Soderling'ti.

Maç bitene kadar kötü oyununa rağmen bir an olsun Nadal'ın kaybedeceğini düşünmedim, inanamadım ya da. Son tiebreakte Soderling 6-2'yi bulup 4 maç puanı kazandığında bile durumu algılamış vaziyette değildim. Federer'in yıllarca Roland Garros kupasını kazanmasını hayal etmiş, 2008 finaliyle birlikte bunun Nadal olduğu sürece gerçekleşmeyeceğine kendimi iyiden iyiye inandırmış biri olarak, Nadal'ın elenmesiyle Federer'in şampiyonluk yolunda önü açılsa da ben sevinemedim bu sonuca. Hem Nadal'ın hem de sevenlerinin neler hissettiğini az çok tahmin edebiliyorum.

Bu sürpriz sonuçla Borg bir rekorunun daha kırılmasından kurtulmuş, Nadal ise Roland Garros'ta 31 maç sonra ilk mağlubiyetini almış oluyordu. Gerçekten de yılın en beklenmeyen ve hayal kırıklığı yaratan sonucuydu bu.

2 - Amerika Açık Finali / Juan Martin Del Potro def. Roger Federer 3-6, 7-6(5), 4-6, 7-6(4), 6-2

Son 5 yılın şampiyonu Federer 2007 yılında ilk Grand Slam finaline yükselen Djokovic'i, 2008'de yine ilk Grand Slam finaline yükselen Murray'i yenerek şampiyon olmuştu. Bu yıl da final sahnesinin kahramanı Del Potro aynı ünvana sahipti ve beklenen son 2 yılki senaryonun tekrarıydı.

İlk sete Federer çok iyi başlamış ve rahat şekilde kazanmıştı. 2. sette de her şey Federer lehine ilerliyordu; ta ki set için servis atarken servisini kırdırıp sonrasında seti kaybedene kadar. Wimbledon finalinde Roddick'in kaçırdığına benzer bir fırsatı bu sefer Federer harcamıştı. Buna rağmen 3. seti kazandı Federer, ama Del Potro'nun da ümitlenmesini, maça tekrar ısınmasını sağlamıştı 2. set.

Federer'den bir maçta tiebreakle 2 set almak, hem de bir Grand Slam finalinde...Del Potro gerçekten zor bir iş başardı ve finali final setine taşıdı. Final setinde de beklediğinden çok daha kolay bir şekilde, onu ilk Grand slam şampiyonluğuna ulşatıracak sonucu aldı.

Federer Nadal dışında kimseye Grand Slam finallerinde yenilmemişti Amerika Açık'a kadar. Pek çok açıdan ilkleri barındıran bu maç, sezonun en önemli sonuçlarından biriydi şüphesiz.

3- Amerika Açık 4. tur / Marin Cilic def. Andy Murray 7-5, 6-2, 6-2

Bu skor, yıl boyu her turnuvada Murray'i favori gösteren kesimleri şaşırtmış olmalı, beni o kadar da şaşırtmadı. Cilic, çıkış yapmasını beklediğim bir oyuncuydu. Önümüzdeki yıllarda şaşırtıcı pek çok sonuç alacağını tahmin ediyorum; umarım Cilic, Gulbis gibi hayal kırıklığına uğratmaz beni.

Cilic'in oynadığı, Murray'nin bu dominasyona maç boyu bir çare bulamadığı bir maçtı. Bu sonuçla Cilic, Top 3'teki oyunculara karşı ilk galibiyetini almış ve ilk çeyrek finaline yükselmişti. Murray ise 2 numaralı seribaşı olarak katıldığı bu turnuvada da beklentileri karşılayamadan ayrılmıştı.

4- Roland Garros 3.tur / Philipp Kohlschreiber def. Novak Djokovic 6-4, 6-4, 6-4

Djokovic, çok iyi geçirdiği toprak kort sezonu sonrası büyük umutlarla gelmişti Fransa'ya. Monte Carlo ve Roma'da finale, Madrid'de de yarı finale yükselen Djokovic, her üç turnuvada da Nadal'a yenilmişti. Belgrad'daki turnuvayı ise kazanmıştı.

2008 yılında Roland Garros'ta yine Nadal'a 3 sette yenilmiş olsa da çok iyi bir mücadele ortaya koymuştu. Bu yılın da önemli finalist adayları arasındaydı Nole. En az yarı final göreceğini düşünüyordum ben de ama beklenmedik şekilde 3. turda veda etti tunuvaya.


5- Rogers Cup çeyrek finali / Jo-Wilfried Tsonga def. Roger Federer 7-6(5), 1-6, 7-6(3)

Federer'in son sette 5-1 öndeyken üstün bir çaba göstererek kaybetmeyi becerdiği maç. İlk seti tiebreakte kaybettikten sonra 2.seti 6-1 alan ve 3. sette de 5-1'i bulan, yani son 13 oyunun 11'ini kazanan Federer'in 1 servis oyununa tutunamayıp tiebreakte de varlık gösteremeyip kaybetmesi fazlasıyla şaşırtıcıydı. Federer'in de maç sonrası belirttiği gibi "It's never over until it's over."

0 yorum:

Yorum Gönder